Eğitimde İlham Perisi: Müzeler
EĞİTİMDE İLHAM PERİSİ: MÜZELER
Müzeler, kültür ve bilim tarihine ait eserleri toplayıp,
koruma, sergileme işlevini yerine getirirken; yayınları, hazırladıkları eğitim
programları, sanatsal ve kültürel etkinliklerle bireylere ulaşmada birer eğitim
kurumu haline gelerek toplumun eğitimine katkıda bulunmaktadırlar. Müzeler
birer eğitim kurumu olarak canlı öğrenme ortamlarıdır.
Toplumların gücü
ve düzeni de dayandıkları kültürün gücüne bağlıdır. Toplumlar tarihsel süreç
içinde oluşarak bir varlık kazanırlar ve bu tarihselliklerini ve tarihselliğin
beraberinde getirdiği çağdaşlığı görüp değerlendirmek isterler. Müzeler birer
eğitim kurumu olarak bu isteğe cevap vererek toplumların kültürleri hakkında
bilgi sahibi olmalarını sağlarken, bugün bulundukları noktayı
değerlendirmelerine de katkıda bulunurlar.
Yaşadığımız
yüzyıldaki eğitim bilimleri ve müzecilik
anlayışındaki değişimler müzelere
temel işlevlerinin yanında farklı görevler de yüklemektedir. Müze, tarih olgusu
ve pedagojik bir disiplin olmakla birlikte öğrenme ve toplumsallaşma gibi pek
çok ögeyi de kapsar.
Müze eğitimi öğrencileri sadece müzede gezdirmek, okullarla
çalışmakla sınırlı değildir. Müze eğitimi hem müzede hem de topluluk içinde
yapılabilir. Günümüzde müze eğitimi öğrencileri müzede gezdirmenin ötesinde,
sergileri, atölye çalışmalarını, yayınları da kapsayan, öğrencilerin yanı sıra
aileleri, yetişkinleri de içine alan daha geniş kapsamlı etkinlikler bütünü
olarak anlaşılmaktadır.
Öğretmenlerin
müzeyi eğitim ortamı ve aracı olarak görememeleri en büyük sorun olarak görülürken
müzelerin de sundukları imkan ve araçların bunu tetiklediği görülmüştür.
Öğretmenlerin müzelerin eğitim ortamı olarak kullanılması konusunda bilgi ve
görgülerini artırma, yen beceriler kazanmak, öğrencinin ihtiyacını belirleyerek
ders kazanımlarını buna göre hazırlamak, okul-müze alanının öğrenme ortamı
olarak kullanılmasını sağlayacak etkileşimli araç ve teknolojinin yeniliklerini
öğrenmelerine ihtiyaç vardır.
Yorumlar
Yorum Gönder